Pazartesi, Ekim 13, 2025
Ana SayfaManşet10 Soru 40 Cevapta Bayinin Sesi

10 Soru 40 Cevapta Bayinin Sesi

Çok kıymetli Gündem Enerji okurları.

Mücadele yüzde 80 oranında sahada kazanılır. Kalan yüzde 20 ise güzel sözler, temenniler ve niyettir. Ne söylüyorsanız uygulamanızda buna uygun olmalıdır. Birçok dağıtım firması bu “gerçeği” görmek, elle tutmak için ekipleri ile sahayı gezmekte ve gerekli düzeltmeleri yapmaktadır. Ancak işin içinde sadece dağıtım şirketleri değil çok sayıda kurum ve kuruluş da müdahildir.

EPDK, Maliye, Emniyet, Ölçü Ayarlar, TSE, Belediyeler, İtfaiye, Karayolları ve daha aklıma şimdi gelmeyen kuruluşlar.

İyi güzel de sektörün ön savaşçıları, piyade birlikleri bayiler neler yapıyor, nelerle uğraşıyor, nelerle baş etmeye çalışıyor dinlemek gerekir.

Bu kapsamda iyi tanıdığım, ülkemizin dört ayrı bölgesinde ayrı yapılarda bayilerle görüştüm ve hepsine 10’ar soru sordum. Cevapları oldukça ilginç ve samimi.

Kulak verilmesini öneririm.

İngiliz atasözü “Akıllılar dinlerler” der.

*****

Röportaj: Erhan Erdem / Antalya

UTTS hakkında düşünceleriniz:

UTTS, vergi mensubu kişiler için bir kolaylık lakin sistem pahalı, istasyon sahipleri ve aynı zamanda araç sahipleri açısından pahalı. Bu sistemi firmaların kullandığı Taşıt tanıma üzerinden de daha ucuza mal edebilirlerdi.

Maliyetlerinizin en yüksek olanı hangisi; neden ve nasıl azaltılır?

Maliyetlerin en yüksek olanı personel giderleri ve yakıt giderleridir. Sistemsel yeni teknolojilerden yararlanarak personel azaltımı ve rut planlaması ile yakıt giderleri azaltılabilir. Elektrik şarj noktalarında insanlar pompacı olmamasını yadırgamıyor ama akaryakıtta yadırganıyor. Birçok Avrupa ülkesi ve ABD’de ise böyle değil.

Veresiye satış yapar mısınız ve tahsilat riskini nasıl bertaraf edersiniz?

Veresiye satış eskiden yapılıyordu, yeni dönem pompa ve otomasyonlar sayesinde bu sistem azalarak yerini taşıt tanıma sistemleri girdi. Burada da ödemelerin banka üzerinden olması ile hem satıcı hem alıcı daha rahat kullanılabilir hale geldi. Riski seven veresiye de verir indirim de yapar, şahsen ben artık bankanın dbs açacak kadar güvenmediği firmaya yakıt satmayı uygun görmüyorum.

Banka faizleri aylık yüzde 4-4,5 seviyesinde; kredi kullanabiliyor musunuz?

Banka faizlerinin çok yüksek olmasından dolayı kredi kullanmamaya çalışılıyoruz fakat sermaye, akaryakıt fiyatlarındaki artışa yetişemiyor. Bunun sonucunda kredi kartlarını yüksek komisyonlar ödeyerek ertesi gün almak zorunda kalıyoruz, bu da bir nevi kredi aslında ve tabii ki anlaşma zamanlarında şirketlerle kar paylaşımını düşük tutan bayiler bu durumdan çok olumsuz etkileniyor.

Market satışlarınızda aylık ciro ne kadar, memnun musunuz?

Market satışlarından ziyade market işletmeciliği de daha gelişip istasyon marketçiliği artık olmazsa olmazların arasına girdi. Bu dönemde kahve sektörü ve hızlı alışveriş teknikleri ile satışların gün be gün artması azımsanamaz. Lakin burada da başka unsurlar da devrede. Örneğin ulusal market zincirlerine kiralanan istasyon marketleri de bulunmakta. Ya da dağıtım firmalarının kurmuş olduğu tedarik zincirleri ile istasyon market alımları yapılmakta. Bu aşamada cirodan paylar ile eskiye nazaran bir nebze daha iyi durumda. Ama buradaki en büyük problem Antalya gibi turizm ağırlıklı bölgelerde yaz aylarındaki personel sıkıntısı.

İstasyonlardan motor yağı satışı eskiye göre çok düştü mü, sebebi ne?

Motor yağı satışlarının istasyon bacağından alındığı bir dönemdeyiz. Tabii ki marketlerde acil durumlarda olması gereken yağ türevleri mevcut ama yağ sektörünün kendisini yenilemesi, araçların yeni nesil olmasından dolayı istasyonlarda artık pek yağ değişim üniteleri bulunmamakta. Tabii ki istasyonların şehir içinde kalması ve buradaki yağ değişim ünitelerini restoran ve kafeye çevirmekle daha karlı bir duruma getirmesi de göz ardı edilemez.

Satışlarınızın yüzde kaçı kredi kartıyla, ne kadar komisyon ödüyorsunuz, kartlı satışlarınızdan para kazanıyor musunuz?

Satışlarımızın ortalama yüzde 65’i kredi kartı ile diğer geri kalan pay da taşıt tanıma ve nakit olarak ayırabiliriz. Nakit oranı bölgesine göre yüzde 5 ila 15 oranında değişiyor. Kredi kartı komisyonu olarak çok kredi kartı çekiyoruz diye bizlere düşük oranlarda uygulama yapılmıyor. Bizler de diğer firmalar gibi bankasına göre yüzde 4 ile yüzde 3,25 arasında kredi kartı komisyonları ödüyoruz. Buradaki enteresan durum kredi kartıyla alamadığın bir ürünü kredi kartıyla satmak.

Akaryakıt kâr marjları yeterli mi; değilse ne yapılmalı?

Ülke olarak zor bir dönemden geçiyoruz, burada herkes fedakârlık yapıyor yapmalı. Son iki senedir tüm sektörlerde olduğu gibi bizim sektörümüzde de kârlılıkta sıkıntı var artık ekonominin düzelmeye başlayacağını düşünüyorum.

Vergisiz / yasa dışı akaryakıt ticareti tamamen bitti mi?

Vergisiz yasa dışı akaryakıt satışları 56 yıllık bir şirket olarak ilgi konumuz değil hiç de olmadı. Piyasadaki iskonto oranlarının düştüğünü gördükçe azaldığını düşünüyorum.

Akaryakıtçılıktan genel olarak memnun musunuz?

Akaryakıtçılık demeyelim de akaryakıt istasyonu işletmeciliği işi olarak dersek, memnuniyet, işinizi seviyorsanız ve her gün değişik kişilere hizmet ile bir isim- marka haline gelebilmiş iseniz ve tercih edilen istasyon konumundaysanız işte o zaman memnunsunuz demektir. Bunun için de yaklaşık 56 yıldır Antalyamız da tüm bizi tercih eden misafirlerimize en iyi kalite ve hizmet ile akaryakıtçılık yapmaya çalışıyoruz ve onlara bizi tercih ettikleri için teşekkür ediyoruz.

*****

Röportaj: Murat Koç / İstanbul

UTTS hakkında düşünceleriniz

Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS), 2025 itibarıyla sektör için kritik bir denetim ve kontrol mekanizması haline geldi. Devletimiz açısından kayıt dışı satışları önleme ve vergi tahsilatını güvence altına alma gibi önemli görevleri var. İstasyonlar için faydalı bir sistem olmasına rağmen yüksek yatırım maliyeti söz konusudur. Ortalama kurulum ve cihaz maliyeti 20–25 bin USD civarında olup, küçük ölçekli istasyonlar için ciddi bir yük oluşturmaktadır. Uzun vadede kaçak satışların azalması ve denetim kolaylığı, UTTS’yi kaçınılmaz kılmaktadır.

Maliyetlerinizin en yüksek olanı hangisi; neden ve nasıl azaltılır?

İstasyonlar için en büyük maliyet kalemi akaryakıtın kendisi ve vergilerdir. Ayrıca personel, elektrik ve POS/banka komisyonları önemli kalemlerdendir. Elektrik maliyeti, pompalar, market soğutucuları ve aydınlatma nedeniyle yükselir. Komisyon oranları özellikle kredi kartı ve filo ödemelerinde maliyetleri arttırıyor. Bu maliyetleri azaltmak için güneş paneli ve enerji verimliliği yatırımları, personel vardiya planlaması ve bankalarla düşük POS komisyonlu paketler tercih edilebilir ve dağıtım şirketleri bu alanlarda bayilere yardım edebilir. Ayrıca filo müşterilerinde sınırlı iskonto uygulanması kârı korur.

Veresiye satış yapar mısınız ve tahsilat riskini nasıl bertaraf edersiniz?

Veresiye satış özellikle kurumsal filolar ve sadık müşteriler için hâlâ uygulanıyor. Ancak tahsilat riski oldukça büyük. Bu riski azaltmak için genellikle sözleşmeli satış, vadeli çek veya banka teminat mektubu kullanıyoruz. Günümüzde dijital takip sistemleri sayesinde müşterilerin borçları otomatik olarak hatırlatılmakta ve gecikme durumunda satış durdurulmaktadır. Nakit ve peşin satışlar ise risk sıfırlandığı için daha çok tercih edilmektedir.

Banka faizleri aylık yüzde 4-4,5 seviyesinde; kredi kullanabiliyor musunuz?

Bu faiz oranları oldukça yüksek olduğundan sektör genelinde kredi kullanımı sınırlıdır. Akaryakıt marjı düşük olduğundan aylık yüzde 4-4,5 faiz yükü kârlılığı tüketir. Sadece zorunlu yatırımlar (UTTS cihazları, pompa yenileme veya istasyon tadilatı gibi) için kısa vadeli krediye yönelmek mümkün olabilir. Ancak genel olarak yüksek faiz sektörü zorlamaktadır.

Market satışlarınızda aylık ciro ne kadar, memnun musunuz?

Market satışları, istasyonun toplam kârında kritik rol oynamaktadır. Ortalama bir istasyon için market ciro payı 1–2 milyon TL arasında değişmektedir. Hazır gıda, kahve, içecek ve sigara gibi ürünler ciroyu artırır. Market sayesinde akaryakıtın düşük marjı dengelenir ve istasyon kârlılığı korunur. Bu nedenle market satışlarından genel memnuniyet yüksektir.

İstasyonlardan motor yağı satışı eskiye göre çok düştü mü, sebebi ne?

Motor yağı satışları ciddi şekilde azalmıştır. Araçların garanti kapsamında yetkili servislere yönelmesi, uzun ömürlü yağların kullanılması ve tüketici alışkanlıklarının değişmesi temel sebeplerdir. Önceden araç sahipleri istasyondan yağ alıp kendileri değiştirirken, günümüzde bu işlem servislerin kontrolüne geçmiştir. Satış düşüşünü dengelemek için hızlı değişim servisi veya küçük paketli ürünler sunmak önerilmektedir.

Satışlarınızın yüzde kaçı kredi kartıyla, ne kadar komisyon ödüyorsunuz, kartlı satışlardan para kazanıyor musunuz?

2025’te satışların yaklaşık yüzde 85–90’ı kredi veya banka kartıyla yapılmaktadır. Banka POS komisyonları yüzde 3–3,5 seviyesindedir. Pompa fiyatları ve brüt marj göz önüne alındığında litre başına 4–4,5 TL’ye kadar kart maliyeti oluşur. Bu nedenle kart satışlarından net kâr sağlanamaz; ancak nakit riskini azaltmak için kart kullanımı zorunlu hale gelmiştir.

Akaryakıt kâr marjları yeterli mi; değilse ne yapılmalı?

Mevcut brüt marjlar (2,7–2,8 TL/L) yeterli değildir, çünkü POS komisyonları ve giderler sonrası net kâr çoğu zaman sıfırlanır. Çözüm önerileri: MDR tavanı veya düşük komisyon paketleri, bayi marjlarının artırılması, enerji ve personel teşvikleri, ayrıca market ve ek hizmet gelirlerinin güçlendirilmesidir.

Vergisiz / yasa dışı akaryakıt ticareti tamamen bitti mi?

Tamamen bitmemekle birlikte son yıllarda ciddi oranda azalmıştır. UTTS ve saha denetimleri yasa dışı ticareti caydırmıştır. Sadece sınır ve kıyı bölgelerinde sınırlı çapta yasa dışı satışlar görülebilmektedir.

Akaryakıtçılıktan genel olarak memnun musunuz?

Sektör stratejik öneme sahiptir. Yüksek maliyetler, düşük kâr marjları ve UTTS yükü memnuniyeti düşürse de güçlü müşteri trafiği, market ve ek hizmet gelirleri sayesinde istasyon sahipleri sektörde kalmayı tercih etmektedir. Genel memnuniyet orta seviyededir: kazanç mevcut ama riskler ve maliyetler yüksektir.

*****

Röportaj: Burak Gelir / Ankara

UTTS hakkında düşünceleriniz

İlk gün de karşı çıktım bugün de aynı fikirdeyim. Çok kolay bir çözüm yolu var iken neden bu kadar hem halka hem istasyonculara maliyet getirdiler anlamadım. Bu bizim ne kadar sektörü bilen birileri tarafından yönetildiğimizi gösteriyor KDV’deki yüzde 20’nin bir kısmını ÖTV’ye ekleyerek çok rahat çözülebilirdi. Bizim sektörün kamu kısmına işi bilen insanlar gelmedikçe bu iş devam eder, maliyeye verilen teminat mektubu gibi yıllık komisyonu bile bir işçi maliyeti kadar sanırım teminat alınan tek sektör bizimkisi.

Maliyetlerinizin en yüksek olanı hangisi?

2022’ye kadar en büyük maliyet kiralık olan istasyonlarda kira bedeli sonra vergi, stopaj, muhtasar ve KDV gelirdi şimdi ise en büyük maliyet personel ilk sırada. Her istasyon asgari şekilde personel çalıştırmasına rağmen büyük sorun oldu. Şimdi azaltmak imkânsız. Self servis bizim ülkemizde imkansız. Ülkemiz insanı hizmet bekler her zaman, insan olmadan olmaz bu iş. İkinci sırada POS komisyonu gelir. Bunu halen çözebilmiş değilim. Dünyanın kesintisini yapıyor banka ve bir fatura kesmiyor. Bu sebeple çoğu istasyon muhasebeleri bunu gidere atamıyor belki de bilmiyor. Üçüncü sırada istasyon kiralık ise kira gideri bu da enteresan. Bu işin matematiği mantığı kalmadı. Yüksek enflasyonda TEFE+TÜFE/2 ile anlaşan istasyon sahipleri hiç düşünmüyor karlılık TEFE+TÜFE/2 oranında artmıyor. Kiralar anlamsız bir şekilde yükseliyor. Mesela 10 bin litre / gün satan bir istasyon 400-500 bin TL kira ödüyor. Bu işin sürdürülebilmesi imkânsız. Benim fikrim ilgili belediyeler bir güzellik yapmalı istasyonu yıkıp ticari alana çevirmek isteyenlerin önü açılmalı, A lejantı olan yerlerin emsali 0,30 ile 0,50 arasında değişir ticariye çevirmek isteyenlere emsal artırılarak ödüllendirilmeli. Böylece faydalı olmayan istasyonların kapanması sağlanmalı. Mesela Ankara da 5 milyon nüfusa 560 adet istasyon bulunmakta. İstasyon başı satış 10 bin litre civarında ve bu bir istasyonu tek başına ayakta tutmaz.

Veresiye satış yapar mısınız ve tahsilat riskini nasıl bertaraf edersiniz?

Veresiye satışa ben karşıyım. Yüzde 2 kazanacağım diye yüzde 98 risk edilmemeli ya da çek kanunu değişmeli, teminatlar artırılmalı veya kredi kartına her üründe olduğu gibi akaryakıtta da taksit yapılmalı. Tabii pos oranı düşük olmalı, sektöre bir güven verilmeli. Sektörde şu an akıllıca olanı peşin akaryakıt alıp peşin satmak, yüksek karlılık ile anlaşmak. Bu bile çözüm değil ama bugün için böyle olmalı veya istasyonu bir dağıtım firmasına iyi bir kira ile kiralamak yani aslında sektörden çıkmak …

Banka faizleri aylık yüzde 4-4,5 seviyesinde; kredi kullanabiliyor musunuz?

Bizim sektörü bankalar pek sevmiyor. Yüksek ciro, düşük karlılık işlerine gelmiyor hatta bazı bankalar ile özel pos anlaşması yapan bayiler en fazla 3 ay sürdürebiliyor sonra banka zarar yazdım diyerek yüksek orana geçiyor. Banka faizleri kredi kullanmak için çok yüksek. Bizim içimizde de var maalesef BCH denen krediyi kullanan bayi arkadaşlarım 3 ayda bir devre sonu faizi altında büyük faizler ödüyorlar ama ana para aynen duruyor. Sonra ay sonu hesapları komple şaşıyor, zarar etmeye devam ediyor, krediyi kredi ile kapamaya çalışıyor ama maalesef bir yerde bu iş patlar çünkü para kazanmıyor. Yüzde 4-5 faiz bizim sektör için batmak demek, dönemez. Kısaca bu devirde yüksek maliyetlere bir de kredi faizi sokmak bayiyi çok zora sokar, bazı dağıtım firmaları da gecikmesi olan bayiye aylık yüzde 6- 7,75’e kadar faiz faturası gönderiyor ama bayinin karlılık analizini yapmıyor. Her verinin elinde olmasına rağmen 5 yıllık anlaşma bayiye köle durumuna sokuyor. Bu konuda da Rekabet Kurumu devreye girmeli. Bayilik sözleşmelerindeki tek taraflı sözleşme fesih hakkını bayi için de kullandırmalı, bu tarafı bana çok adaletli gelmiyor. Bayi o gün için iyi bir sözleşme yaptığını düşünebilir ama 5 yıl çok uzun bir süre ve her an her şey değişebiliyor.

Market satışlarınızda aylık ciro ne kadar, memnun musunuz?

Evet istasyonların bu ara yüzünü güldüren market ve yıkamalar. Elektrik, su, genel giderler hatta personel maliyetine destek olan yerler. Hibe alan bir bayi yaklaşık yüzde 8 kâr marjı ile idare etmek durumunda; yüzde 2,5 pos komisyonu desek, yüzde 3 personel gideri desek, nakliye, vergi, SGK, kira da eklersek eline bir şey kalmıyor. İşte market ve yıkamalar ve var ise istasyonda kiralık yerler büyük destek oluyor işletmeye. Ülkemizde marketlerin cirosunun yüzde 50’sinden fazlasını sigara oluşturur. Brüt kâr marjı sigarada yüzde 4,7 civarındadır. Bunun kesinlikle artırılması gerekmektedir. Yıkamalar ise istasyon dışı yıkamaların araç başı 500 TL ve üzerinde olması sebebi ile istasyonlarda değer kazanmıştır. Şöyle düşünelim; A lejantlı bir arsa kiraladınız, üzerine istasyon yapmak 30-40 milyon TL arasında, maliye teminat mektubu ister en az 7,5 milyon TL, tankları da doldurduğumuzu düşünelim yapılan yatırım 50 milyon TL ve yer kiralık. Enflasyonun, paranın maliyetinin bu kadar yüksek olduğu dönemde kimse bu yatırımı yapmak istemez rantabl değil …

  1. İstasyonlardan motor yağı satışı eskiye göre çok düştü mü, sebebi ne?

Bizim ülkemizde kaliteli markaların fiyatları çok yüksek, piyasada merdiven altı yağlar, geri dönüşüm yağları yarı fiyatına. Bugün sanayide bir yağ değiştirmek 4-5 bin TL, servislerde bu rakam 3 ve katları şeklinde artıyor. Bu sebeple yağ satışları azalıyor, LPG’li araçlar yağ da yaktığı için pek yağ değiştirmek istemiyor maliyetten dolayı üzerine ilave ederek yoluna devam ediyor. Her marka akaryakıt satışında veya madeni yağ satışında promosyon yapmalı, indirim uygulamalı. EPDK müşteri lehine faydalı her kampanyaya evet diyor zaten. Bu konuda bence zayıf kalıyorlar bölgede ki distribütör kuvvetli ise yağ o bölgede markalaşıyor değilse geri gitmeye başlıyor.

Satışlarınızın yüzde kaçı kredi kartıyla, ne kadar komisyon ödüyorsunuz, kartlı satışlardan para kazanıyor musunuz?

Satışlarımızın yüzde 80-90’ı kredi kartı ile yapılıyor. Bu oran cidden çok ama çok fazla tabii ödenen komisyon da var. Bankalar kendilerini şöyle savunuyor biz düşük oranla pos kullandırıyoruz paranın maliyeti aylık yüzde 5’in üzerinde gibi. Belki de haklılar belki de artık dağıtım firmaları pos kurmalılar. Maliyete en kötü ortak olmalılar. Hem de teminat yerine de sayarlar. Piyasada şu an devlet bankaları yüzde 2-3 arasında özel bankalar yüzde 2-5 arasında ertesi gün ödemeli komisyon kesiyorlar. Blokede ise 20-25 gün bekliyor. Paranın maliyeti düşünüldüğünde bloke anlamsız kalıyor bu sebeple yüzde 50-55 ile anlaşan bir bayi için pos oranı gerçekten çok yüksek olur. Bunun bir kısmını dağıtım firması karşılamalı veya kredi kartı ile komisyon almadan bayiye akaryakıt verebilmeli…

Akaryakıt kâr marjları yeterli mi; değilse ne yapılmalı?

Akaryakıt kar marjları bu kadar konuştuğumuz konu içinde gerçekten yetersiz kalıyor. En az yüzde 10 olmalı. Yarı yarıya anlaşan bir bayi için piyasada son 2 yıldır Tüpraş eksi ile yakıt satılıyor. Bu kârlılık da yansıtılmalı bayi karına. Dağıtım firmaları burada çok kara geçiyor bayiden fazla kazanıyor riski bayi kadar yok, 1’e 1 teminat ile çalışıyor güzel faiz alıyor, karlılık bayiden yüksek. Bayi günde en kötü 500 araca hizmet ediyor. Dağıtım firması bir bayiye hizmet ediyor bu denge bayi yönünden korunmalı. Nakliyede destek olabilir, kendi pos sistemini kurabilir, taşıt tanıma ödeme vadelerini kısaltabilir, peşin alımlarda ilave iskonto verebilir, kredi kartına komisyon almayabilir, istasyon giderlerine personel mesela ortak olabilir yani dağıtım firması isterse bayiye destek olabilir.

Vergisiz / yasa dışı akaryakıt ticareti tamamen bitti mi?

Onu ben bilemem bunun cevabı EPDK da saklı ama genel olarak azaldı diye düşünüyorum. KDV oranı böyle yüksek olduğu sürece her zaman suistimale açık bir sektör olarak kalacağız maalesef. Toptan işi yapan bayiler duyuyorum. Eskisi gibi 90 gün, 60 gün ve 30 gün vadeler kalmadı. Piyasadaki nakit sıkıntısı sebebi ile piyasada Tüpraş eksi ile peşin satışlar yapılıyor toptan ticaretinde kulağıma gelenler.

Akaryakıtçılıktan genel olarak memnun musunuz?

İstasyon işletmeciliğinden memnun muyum derseniz ben de herkes gibiyim. Bugün kime dokunsanız herkeste ekonomik bir sıkıntı var, emeklisi de çalışanı da meslektaşlarım da. Bizim sektördeki sorunların çözümünün büyük bir bölümü EPDK’da. Bazı temel sorunlar var çözülmesi gereken. Bence bunların başında sözleşmelerdeki cezai şartlar, tek taraflı fesih kaldırılmalı, yatırım yaparken verilen ariyetler zaten bayiye yapılan yatırımda bayiden kesiliyor, 5 yıllık süre bitiminde bedelsiz iade edilmeli, karlılık takip edilmeli, dağıtım firması bayiden çok kazanmamalı yüzdesel olarak zaten 5015 sayılı petrol piyasası kanununda yarı yarıya paylaşılır maddesi uygulanmalı Tüpraş eksi de olsa, dağıtım firmaları personeli istasyona tahsilat memuru gibi gitmemeli, gecikme faizlerini dağıtım firmaları iptal etmeli veya devletin açıkladığı gecikme faizi oranı geçilmemeli. İstasyonlarda bulunan giydirmeler sebebi ile ödenen ilan reklam vergisi dağıtıcı tarafından ödenmeli, bu tutarlar Büyükşehirlerde gerçekten çok tutuyor. Tavan fiyat uygulaması yerine taban fiyat uygulaması getirilmeli yani Tüpraş’tan veya depodan alınan bir akaryakıtın/LPG’nin istasyona maliyeti hesaplanmalı ve bunun altında bir fiyata yasak getirilmeli. LPG’de her yıl istenen TSE belgesi 2 yıla çıkartılmalı ve akaryakıt için de istenmeli. Sorumlu müdür kaldırılmalı, TMGD kaldırılmalı, istasyonlara yeşil enerji uygulaması getirilmeli GES yapılması istenmeli ve sıfır faizli kredi verilmeli. Enerji günümüzde çok değerli, aylık 10 bin kW tüketen bir istasyonun GES ile enerji tasarrufu yapılması sağlanmalı, fazla üretimi ise elektrik dağıtım firmaları satın almalı, pompalar ve sistem dağıtım firmasının ise bakımları ona ait olmalı ve servis faturası göndermemeli bayiye. Pompacı kıyafeti, bayrak vs. gibi malzemeler dağıtım firmasının bütçesinden karşılanmalı sonuçta kendi reklamını yapıyor. Taşıt tanıma ödeme vadeleri 1 haftaya inmeli, şu an 15 gün ve bayinin epey parası bekliyor orada. İllerde düşük fiyat ile yakıt satan firmalar/ istasyonlar maliyece incelenmeli, otogaz piyasasına aktör girmeli, dağıtım firma sayısı çoğalmalı, rekabet oluşmalı.

*****

Röportaj: Şafak Şahinler / Rize 

UTTS hakkında düşünceleriniz

1946 yılından bu yana, bir aile şirketi olarak, Rize Fındıklı’da akaryakıt, madeni yağ, lojistik, TTS alanlarında “Müşterilerimize güvenilir, kaliteli ve çevreye duyarlı yakıt ve hizmet sunmaktır” misyonuyla çalışmaktayız.

Yıllardır binlerce bayi arkadaşımızla sektörde özveri ile çalışırız ancak her dönemde yeni çıkan kararlarla maalesef sanki sadece bayiler hatalıymış gibi bir izlenim yaratılır. Oysa uçtan uca tüm oyuncular ve her adımdaki sorumlular bilinmeli, benim gibi bayi arkadaşlarım da zan altında kalmamalıdır. UTTS’nin ekonomik maliyeti çok yüksektir hem bayilere hem de ülkeye. Gelecekte yine aynı amaçla yeni maliyet ve uygulamalar çıkması hoş olmaz diye düşünüyorum.

Maliyetlerinizin en yüksek olanı hangisi; neden ve nasıl azaltılır?

Son yıllarda artmayan hiçbir maliyet bulunmamaktadır. İşçilik, elektrik, nakliye ve diğer genel giderler sürekli artarken kar marjlarımız giderek azalmaktadır. Kar marjlarını pompa fiyatı üzerinden bir yüzdeye bağlamak işi bir türlü olmadı. (Örneğin güncel pompa fiyatı üzerinden sabit yüzde 10-12 gibi)

Veresiye satış yapar mısınız ve tahsilat riskini nasıl bertaraf edersiniz?

Anadolu’da veresiyesiz satış yapmamak ancak hayaldir. Çünkü benim istasyon müşterilerimin ya babası babamın müşterisi ya da büyükleri abilerimin müşterisi ya da benim müşterim. Bırakın veresiye satış yapmayı biz o insanların ekonomik problemlerini bile çözmek durumunda oluruz çoğu zaman. Toptan vadeli satışlarımızın bir kısmını DBS, bir kısmını alacak sigortası şeklinde garanti etmeye çalışıyoruz ama bunlar bile Anadolu’nun bir ilçesinde bir istasyon işleten bayi için hiç de kolay değil. Toplu satışlarımızın yüzde 50’sini bile garanti altına alabilmek bizler için büyük başarı sayılıyor. Bir nevi kamu hizmeti veriyoruz. Sektörün eskilerinden bir abim derdi ki “Anadolu’da bakkallar, kahvehaneler fırınlar ve benzinlikler olmasa isyan çıkar” derdi temsili olarak. Bu deyimin halen geçerli olduğunu düşünmekteyim.

Banka faizleri aylık yüzde 4-4,5 seviyesinde; kredi kullanabiliyor musunuz?

Bizim işletmemiz çok fazla kredi kullanmaz. Diğer yandan kullandığımız bankacılık bölümlerine çeşitli kısıtlamalar getirildi. Örneğin kredi kartlarında günlük kullanma ve nakit çekme limitleri uygulanmaya başlandı. Kendi bankasındaki ödeme için kullandırdığı krediyi başka bankadaki ödemelerde kullandırmamak gibi koşullar geldi. Mevcut faiz oranları ile bu sektörde kredi kullanarak ayakta kalmanın imkânsız olduğunu düşünmekteyim. Bu yaptırımlar devam ederse birkaç yıl içinde sektörde kapanan istasyonları görmek sürpriz olmayacaktır. Bu fiyat artışlarıyla sermayemiz her gün erimekte bu kazançlarla sermayemizi korumak imkansızlaşmaktadır.

Market satışlarınızda aylık ciro ne kadar, memnun musunuz?

Ben marketi çalışanlara kiraya verdim. Bunun benim için mantıklı olduğunu düşündüm. Bence çalışanlar bu sayede çok daha iyi hizmet verecekler ve markete bağlılıkları yüksek olacaktır.

İstasyonlardan motor yağı satışı eskiye göre çok düştü mü, sebebi ne?

Madeni Yağ distribütörlüğü yaptım ve daha sonra yüksek stok maliyetleri nedeniyle o işi bıraktım. Benim gibi birçok bayim de bu tür işi bıraktı. Şimdi stok maliyeti daha az olan toptan akaryakıt alan müşterilerimizin yağ ihtiyacını karşılıyoruz sadece.

Perakende yağ satışları gün geçtikçe azalmaktadır. Bunun başlıca sebeplerinden biri yeni teknolojilerle üretilen araç yağlarının ömürlerinin çok uzun olması, piyasada yağ satan çok sayıda şirket olması, bunların bir kısmının kaliteyi düşürüp fiyatları ucuzlatmaları, standart dışı yağların piyasaya sürülmesi istasyondan yapılabilecek perakende yağ satışını negatif etkilemektedir.

Satışlarınızın yüzde kaçı kredi kartıyla, ne kadar komisyon ödüyorsunuz, kartlı satışlardan para kazanıyor musunuz?

Satışlarımızın yaklaşık yüzde 50’si kredi kartı ile yapılmaktadır ve biz çok uygun bir komisyonla anlaştığımızdan zarar etmemekteyiz.

Akaryakıt kâr marjları yeterli mi; değilse ne yapılmalı?

Kar marjları kesinlikle yeterli değil. Kar marjlarının şirketlerle yapılan sözleşmelerde maktu değil pompa fiyatı üzerinden yüzdesel yapılması en köklü çözüm olacaktır.

Vergisiz / yasa dışı akaryakıt ticareti tamamen bitti mi?

Büyük ölçüde azaldı ancak bu konuda sektördeki tüm oyuncular çok dikkatli takip edilmelidir. Dağıtım şirketlerinden bayilere, ithalatçılardan nakliyecilere kadar.

Akaryakıtçılıktan genel olarak memnun musunuz?

Baştan söylediğim gibi 1946 yılından beri bu işi yapmaktayız. Kimseye muhtaç olmadan yaşadık ancak artık bende burayı kiraya vermeyi ya da yerine inşaat yapmayı düşünmekteyim. İstasyonculuğun ailemizin gelecek nesillerince sürdürülebilir olduğunu düşünmüyorum.

Authors

BENZER YAZILAR

En Popüler