Avrupa Birliği (AB), Rusya’nın Şubat 2022’de Ukrayna’ya girmesine yanıt olarak Mayıs 2022’de REPowerEU adı verilen bir planı hazırlayarak devreye almıştı. Rus enerjisine bağımlılığı sona erdirmeyi hedefleyen söz konusu plan, enerji verimliliği, yenilenebilir enerji kaynakları ve arz çeşitlendirmesi gibi ana temaları çare olarak göstermekteydi.
Sonuç olarak, Rusya’dan ithalat edilen doğal gaz miktarı 2021’de 150 milyar metreküpten (bcm) 2024’te 52 bcm’e düştü. Böylece Rusya’nın toplam AB doğal gaz ithalatındaki payı yüzde 45’ten yüzde 19’a indi. Avrupa Komisyonu bu başarıyı kendi sırtını sıvazlayarak ballandıra ballandıra anlatırken küçük bir detayı dolambaçlı yollarla ifade etmekten kaçınmadı tabii ki. Bunu Komisyon’un 6 Mayıs 2025 tarihinde açıkladığı Rusya’dan enerji ithalatına kademeli olarak son verilmesine yönelik REPowerEU yol haritasında net bir şekilde görüyoruz.
2021 ile 2023 yılları arasında Rusya’dan ithal edilen gaz miktarı 150 bcm’den 43 bcm’e inmişti. Ancak 2024 yılında bu düşüş devam etmedi. 2024’te AB, Rusya’dan 52 bcm gaz ithal etti (32 bcm boru gazı ve 20 bcm LNG). Yani Rusya’nın toplam AB gaz ithalatındaki payı 2023 yılında yüzde 15’e kadar gerilemişken, 2024 yılında yüzde 19’a çıktı. Diğer bir deyişle, AB’nin Rusya’dan LNG ithalatı 2023 yılı ile karşılaştırıldığında yüzde 12 ve boru gazı ithalatı ise yüzde 26 arttı.
2025 yılında bu oran tekrar düşecek çünkü Ukrayna transit anlaşmasının sona ermesi nedeniyle AB bu sene Ukrayna üzerinden Rus gazı almıyor ve almayacak. Dolayısıyla, Avrupa Komisyonu Rusya’nın toplam AB gaz ithalatındaki payının yüzde 13’e düşeceğine işaret ediyor.
Sadece doğal gaz söz konusu değildi tabii ki. 2021 ile 2024 yılları arasında AB’nin Rusya’dan ham petrol ithalatı yüzde 27’den yüzde 3’e geriledi ve kömür ithalatı sıfıra indi.
Neden? Çünkü, Rusya’dan kömür ithalatı ve deniz yoluyla Rusya’dan ham petrol ve petrol ürünleri ithalatı yaptırımlarla yasaklandı. Ancak, buna rağmen, AB 2024’te 52 bcm Rus gazının yanı sıra 13 milyon ton ham petrol ve zenginleştirilmiş veya yakıt şeklinde 2.800 tondan fazla uranyum ithal etti. 2024’te 10 AB ülkesi Rus gazı, 3 ülke halen Rus petrolü, 7 ülke ise Rusya’dan zenginleştirilmiş uranyum veya uranyum hizmetleri ithal etti.
Komisyon’un 6 Mayıs 2025 tarihinde açıkladığı yol haritasına göre, AB şunları planlıyor: 2027 sonuna kadar Rusya’dan gaz ithalatı sona erecek, Rusya’nın petrol taşıyan ‘gölge filosu’ (Rusya’nın yaptırımlardan kaçınmak için kullandığı gemiler) ele alınacak, Rusya’dan uranyum ithalatı kısıtlanacak. Kafalarda soru işaretleri oluşturan ana başlık doğal gaz olduğundan sadece ona odaklanacağım bu makalede.
Avrupa Komisyonu haziran ayında AB’nin Rusya’dan doğal gaz ithalatını 2027 sonuna kadar tamamen sona erdirmek için yasal önlemler önerecek. Komisyon diyor ki, AB ülkeleri, 2025 yılı sonuna kadar Rus gazı, nükleer enerji ve petrol ithalatının aşamalı olarak durdurulmasına nasıl katkıda bulunacaklarını belirleyen ulusal planlar hazırlayacak.
Flame2025 konferansında bazı konuşmacılar Rusya ve Ukrayna arasında bir barış tesis edilmesi halinde Rusya’dan Avrupa’ya gaz akışının tekrar başlamasına şaşırmamak gerekir derken herhalde Avrupa Komisyonu Başkanı von der Leyen hanımın “Bu tarihi boyutlarda bir hata olur. Ve bunun olmasına asla izin vermeyiz” cümlesini pek kaile almıyorlardı.
Her neyse. Şu anda, AB’nin Rus doğalgaz ithalatının yaklaşık üçte ikisi uzun vadeli sözleşmelere dayalı olarak tedarik edilirken, yaklaşık üçte biri spot (kısa vadeli) olarak sağlanmaktadır. Komisyon altını çizerek şunu ifade ediyor: Rus gazı tedarikçileriyle (boru hattı ve LNG) yeni sözleşmeler önlenecek ve mevcut spot sözleşmeler 2025 sonuna kadar durdurulacak. Ayrıca, Rus gazının izlenebilirliği (traceability) sağlanarak enerji piyasalarındaki şeffaflık artırılacak. Bunu derken swap’ları içeren alımları, yani üçüncü taraflardan fiili Rus gazı alımlarının önünü kesmeyi hedefliyor.
Rusya’dan LNG ithalatını durdurmakla Komisyon galiba Rusya hükümetinin gelirini keseceğini sanıyor. Halbuki Novatek tarafından yönetilen Yamal LNG, özel bir şirket. Tercihli bir vergi rejimine sahip. Gazprom’un aksine, gaz üretimi ve ihracat vergileri ödemiyor. O halde, Yamal LNG ithalatının yasaklanmasının Rus bütçe gelirleri üzerinde pek bir etkisi olmayacak, değil mi?
Komisyon, Rus doğalgaz ithalatını ortadan kaldırmaya yönelik tedbirlerin piyasa aktörleri üzerindeki ekonomik etkiyi en aza indireceğini ve AB yasalarına ve uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklere uygun olacak şekilde tasarlanacağını söylüyor. Nasıl yapacak bunu göreceğiz. Altında kalmasa iyi.
Uzun vadeli kontratlardan kaçınma Avrupa Komisyonu’nun takıntıları arasında yer alıyor. Yerli üretimin ve uzun vadeli kontratların Avrupa’nın gaz arzındaki payı 2021’de yüzde 85’in üzerindeyken son iki yılda yüzde 50’ye geriledi. Aynı dönemde, AB’nin spot gaz ve esnek LNG oranı yüzde 15’ten yüzde 50’ye yaklaştı. Uluslararası Enerji Ajansı’ndan Greg Molnar, LinkedIn’de yaptığı bir paylaşımda mevcut uzun vadeli sözleşmelerin sona ermesi göz önüne alındığında, AB’nin spot piyasaya maruziyetinin 2030 yılına kadar toplam arzın üçte ikisine yükselebileceğini ifade ediyor.
Daha AB’nin uzun vadeli gaz alım kontratlarını bir araya getiremeyen bir Komisyonun başına bela almadan Rus gazı ithalatını nasıl sona erdireceği çok merak edilen bir konu. Akla hemen yaptırımlar geliyor haliyle. Çünkü, gaz ithalatını yasaklamak için yasal olarak en kolay yol olan yaptırımlar, uzun vadeli kontratı olan şirketlerin mücbir sebep kozunu öne sürmesinin yolunu açar.
Ne var ki, yaptırım kararı için 27 AB ülkesinin tamamından oybirliğiyle onay alınması gerekiyor. Rusya ile yakın siyasi bağlarını sürdürmek isteyen Macaristan ve Slovakya gibi ülkeler bu tip bir yaptırımı engelleyebilir. Çünkü her iki ülke ekonomisi için de olumsuz sonuç doğuracaktır. Dolayısıyla, uzun vadeli sözleşmeleri kapsamında Rus boru hattı gazı ithalatını durdurmaya zorlanarak dezavantajlı olduklarını iddia edebilirler ve kısıtlamalardan muaf tutulmak isteyebilirler. Bunun üstesinden nasıl gelinecek? Oybirliği yerine oy çokluğu yönetimine geçmekle. Olur mu bilinmez ama şimdilik verilen mesaj bu yönde.
Komisyonun başvurabileceği bir diğer araç Rus doğal gazı ve LNG ithalatına tarife uygulamaktır. Böylece Rus gazı alınması yasal olarak önlenmeyecek ancak ekonomik olarak ağır bir fiyat etiketi getirilecek. Bazı ülkeler bundan hiç memnun olmayacaktır. Ama onları takan zaten yok AB’de.
Peki, AB doğal gaz ihtiyacını nasıl karşılayacak? AB’nin her zaman dile getirdiği klasik söylemlerle: Güvenilir ortaklardan alternatif tedariklerin güvence altına alınması, yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen yeşil elektriğin doğal gaz ikamesiyle, biyogaz, biyometan ve yeşil hidrojen üretiminin artırılmasıyla, yerli doğal gaz üretiminin artmasıyla.
Talep kaynaklı önlemlerle AB’nin toplam gaz talebini 2027 yılına kadar 40-50 bcm azaltabileceğine inanıyor Avrupa Komisyonu. Arz kısmında ise, küresel LNG piyasasına güveniyor. Hatırlamak gerekirse 2022 ile 2024 yılları arasında, AB’ye 70 bcm LNG ithalat kapasitesi eklenmişti. Dolayısıyla, AB’nin toplam LNG ithalat kapasitesi, mevcut LNG ithalatının iki katından fazla olan yılda yaklaşık 250 bcm’e dayanmıştı.
“Gaz talebimiz nasılsa azalmaya devam edecek, LNG ithalat kapasitemiz arttı ve Trump zaten daha fazla LNG satabilmek için ellerini ovuşturuyor. Üstüne üstelik 2027 itibarıyla Romanya’daki Neptun Deep doğal gaz sahasında üretim başlayacak ve yılda 8 bcm üretecek. Azerbaycan, Norveç ve Kuzey Afrika’dan doğal gaz ithalatını biraz daha artırırız olur biter.” Avrupa Komisyonunun düşüncesi bu.
Evet, Neptun Deep sahasında doğal gaz üretimi 2027 yılında başlayacak ve plato seviyeye geldiğinde yılda 8 bcm üretecek. Plato seviyesine “şak” diye 2027’de gelmeyecek tabii ki; zaman alacak. Avrupa’da Neptun Deep sahasından sonra en önem verilen üretim Danimarka’daki Tyra sahasından gelecek. Plato üretime bu yıl ulaşması bekleniyor. Yıllık üretimi 2.8 bcm olacak.
İyi güzel de diğer AB ülkelerindeki üretim yerinde sayacak mı ki Neptun Deep ve Tyra sahaları AB doğal gaz üretimini yukarıya çeksin? AB doğal gaz üretimi 1996 yılında ulaştığı zirveden sonra düşmeye devam ediyor. 2025 yılındaki üretim 1996 yılındaki üretimin yaklaşık yüzde 20’sine karşılık gelecek. Eurostat verilerine dayanarak yaptığım ve 2025 yılını tahmin ettiğim aşağıdaki grafiğe bakarak kararınızı siz verin.
Peki, Avrupa Komisyonu’nun haziran ayında resmileştirmeyi planladığı yol haritasının Türkiye ile ilgisi nedir? Bizi çok ilgilendiriyor çünkü Komisyon’un hazırladığı yol haritası dolaylı olarak TürkAkım boru hattından Avrupa’ya Rus gaz akışını da sonlandırmayı içeriyor. Dahası, Avrupa’ya gelen gazın menşeinin takip edileceği ve hatta Menşey Şahadetnamesi (Certificate of Origin) bile getirilebileceği konularındaki dedikodular gittikçe artmaya başladı. Haliyle, Türkiye’de kurulması planlanan doğal gaz merkezi, Rusya tarafından Avrupa’ya doğal gaz sevkiyatında önemli alternatif güzergâh yaratacak gibi söylemlerin altını doldururken bu konulara önem vermekte fayda var.
Bakalım bu makalede bahsettiğim Yol Haritasını Avrupa Komisyonu Haziran 2025’te nasıl bir yasa tasarısına dönüştürecek.
Kalın sağlıcakla…