– Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır:
– “2026’da üretim başlayacak, imzalar atıldı. BYD, Manisa Organize Sanayi Bölgemizde yer tahsis sürecini tamamladı, fabrika inşaatına ilişkin izin başvurularını gerçekleştirdi, bu başvurular en hızlı şekilde değerlendirilecek, sonuçlandırılacak”
– “Chery ile de geçtiğimiz yıl sonundan beri çok sıkı bir iletişim ve diyalog halindeyiz, o yatırım için de son basamaklara geldik. Hedefimiz, orada da neticeye erişebilmek”
– “Dünyanın en kıymetli elektrikli araç markasının 5’inci, 6’ncı yılında geldiği üretim hacmine Togg’un bir yılda geldiğini görüyoruz”
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, BYD’nin Türkiye’deki yatırımında üretime 2026 yılında başlayacağını belirterek, “BYD, Manisa Organize Sanayi Bölgemizde yer tahsis sürecini tamamladı, fabrika inşaatına ilişkin izin başvurularını gerçekleştirdi, bu başvurular en hızlı şekilde değerlendirilecek, sonuçlandırılacak.” dedi.
AAtölye’de Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası’na konuk olan Kacır, gündeme ilişkin soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye’nin doğrudan sermaye yatırımları açısından son 22 yılda önemli başarılar elde ettiğine işaret eden Kacır, AK Parti hükümetleri döneminde 262 milyar doların üzerinde doğrudan yabancı sermayenin Türkiye’ye geldiğini söyledi.
Kacır, küresel doğrudan yabancı sermaye yatırımlarında Türkiye’nin payının binde 2’lerden yüzde 1’lere çıktığını bildirerek, şimdi bu payı yüzde 1,5’e yükseltmeyi hedeflediklerini aktardı.
Yeni teknolojilerin Türkiye’de geliştirilmesi ile AR-GE ve inovasyon yatırımlarını önemsediklerini dile getiren Kacır, sadece Batılı ülkelerden değil, yüksek teknolojide önemli atak yapan Çin’den gelen doğrudan yabancı sermaye yatırımlarını artırmak istediklerini anlattı.
Kacır, bu kapsamda gerçekleştirdiği Çin seyahatinin amacının, elektrikli araç ve batarya teknolojilerinde Türkiye’ye yatırım çekmek olduğunu belirterek, “Çin’den yatırım çekmemiz, önümüzdeki dönemde küresel piyasalarda güçlenen oyuncularla Türk sanayisini kuvvetlendirmemiz anlamına gelecek. Türkiye, otomotivde de iddialı bir ülke. Otomotiv, ihracatta lokomotif sektörümüzdür. Türkiye’nin yıllık 35 milyar dolar otomotiv ihracatı var. 8 küresel şirket Türkiye’de halihazırda bu alanda üretim yapıyor. Bu şirketlerin 100’den fazla tedarikçisi var. Türkiye’de bu sektörün kuvvetini sürdürmesi, rekabet gücünü koruması çok önemli. Bunun için de yenilikçi teknolojilere yönelmemiz çok önemli.” diye konuştu.
– “Fabrika arazisine ilişkin altyapı hazırlıkları yürütülüyor”
Elektrikli araç üreticisi BYD’nin Türkiye’ye yatırım kararı aldığını anımsatan Kacır, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çok sıkı bir çalışma yürüyor. 2026’da üretim başlayacak, imzalar atıldı. BYD, Manisa Organize Sanayi Bölgemizde yer tahsis sürecini tamamladı, fabrika inşaatına ilişkin izin başvurularını gerçekleştirdi, bu başvurular en hızlı şekilde değerlendirilecek, sonuçlandırılacak. Fabrika arazisinde altyapı hazırlıklarına ilişkin Manisa Organize Sanayi Bölgemizle birlikte yürüttüğümüz çalışmalar var. 160 hektarlık bir alandan söz ediyoruz. Orada hem bir AR-GE merkezi hem 150 bin araçlık fabrika hem de bir tedarikçi parkı olacak. Tedarikçi firmalar da burada yatırım yapacak. Türkiye, yüksek teknolojide çok önemli bir adım atmış olacak. 650 binden fazla çalışanı olan, 110 binden fazla AR-GE çalışanı olan, her gün 32 patent geliştiren bir markanın Türkiye’de AR-GE merkezi kurması, nitelikli mühendislerimizi, araştırmacılarımızı istihdam edecek olması, doğrudan 5 bine yakın, dolaylı olarak 20 binin üzerinde bir istihdam potansiyeli oluşturacak olması ve bütün bu yatırımı yüzü dışarıya dönük olarak, ihracat pazarlarını hedefleyerek gerçekleştirmesi çok değerli, çok kıymetli.”
– “Başka markalarla Türkiye’nin potansiyelini paylaşmaya devam edeceğiz”
Kacır, Chery’nin uluslararası başkanının Yatırım Danışma Konseyi Toplantısı’na katıldığına da işaret ederek, “Sayın Cumhurbaşkanımız da kendisini kabul etti, Türkiye’de potansiyel bir yatırımın nasıl gerçekleştirileceğine ilişkin istişarelerde bulunduk. Chery ile de geçtiğimiz yıl sonundan beri çok sıkı bir iletişim ve diyalog halindeyiz, o yatırım için de son basamaklara geldik. Hedefimiz, orada da neticeye erişebilmek. Gerek Chery ile gerek başka markalarla Türkiye’nin potansiyelini paylaşmaya devam edeceğiz.” ifadesini kullandı.
Amerika Birleşik Devletleri’nde de yatırımcı toplantıları gerçekleştirdiklerini bildiren Kacır, ABD’li ve küresel markaların gündeminde Türkiye’de yeni yatırımlar gerçekleştirmek olduğunu aktardı.
Kacır, hem elektrikli araç hem batarya hem de diğer yüksek teknoloji alanlarında gelecek dönemde ciddi neticeler elde edilmesini beklediklerini belirterek, böylece geçen yıl 9 milyar doları aşan yüksek teknoloji ihracatının 2028’de 19 milyar doları aşmasının hedeflendiğini söyledi.
– “Togg’u desteklemeyi sürdüreceğiz”
BYD ve diğer firmaların Türkiye’de yatırım yapmasının Togg’un rekabet gücünü etkileyip etkilemeyeceğine ilişkin soruya da yanıt veren Kacır, şu değerlendirmede bulundu:
“Togg yeni bir teknoloji markası aslında. Her yeni markanın doğduğu, emeklediği, büyüme aşamasında olduğu süreçlerde ciddi bir sahiplenme ve destek ihtiyacı var. Dünyanın en kıymetli elektrikli araç markasının 5’inci, 6’ncı yılında geldiği üretim hacmine aslında Togg’un bir yılda geldiğini görüyoruz. Bu hepimizin sahiplenmesiyle mümkün oldu. Millet olarak Togg’a 60 yıl öncesindeki ‘Devrim otomobili’ hayalimizle, Sayın Cumhurbaşkanımızın tabiriyle “devrin otomobili” olarak gerçekleştiren bir proje olarak yaklaştık ve sahip çıktık. Togg da elbette bunun hakkını veriyor, verecek. Her yeni teknolojik üründe yaşanabilecek bazı sorunlar da yaşanıyor. Hep birlikte Togg’daki canla başla çalışan, alın teri döken, akıl teri döken bu ülkenin evlatlarına, pırıl pırıl mühendislerine destek olmaya gayret ediyoruz. Giderek teknolojik olarak da iyileşmenin hızlandığını görüyorum. Rekabetin ana unsuru AR-GE, inovasyon, yeni nesil ürünler ve hizmetler geliştirebilmek. Togg bu anlamda çok ciddi gayret ortaya koyuyor. Hem elektrikli araç teknolojisi, batarya ve elektrik motoru teknolojileri hem de otonom sürüş teknolojileri tarafında ciddi bir araştırma, geliştirme çabası içinde. Ama elbette bütün bunlar zaman alacak ve biz bu zaman boyunca Togg’u desteklemeyi sürdüreceğiz.”
– “Togg sadece Türkiye yollarında değil, Avrupa yollarında da görülecek, satılacak”
Kacır, bu markaların sadece Türkiye’de yatırım yapmadığını, Avrupa’nın farklı ülkelerinde de yatırım yapacaklarını aktararak, “Bu rekabete hazırlanmak bizim için elbette ki bir zorunluluk. Sadece Türkiye pazarında ürün satarak bir küresel markanın ortaya çıkması mümkün değil. İnşallah ihracat da yapacağız. Togg sadece Türkiye yollarında değil, Avrupa yollarında da görülecek, satılacak. Bütün bu pazarlarda onlarca, yüzlerce marka ile modelle rekabet edeceğiz. Bu rekabete hazırlanma sürecinde, bizim hem devlet hem millet olarak milli markamızı sahiplenmemiz çok önemli.” dedi.
Togg projesi sürecinde bazı çevrelerce eleştirilerde bulunulduğunu ancak şimdi 37 bin Togg’un piyasada olduğunu belirten Kacır, “Ama şöyle bir algı oluşmasın. Biz Türkiye’nin tüm sanayi sektörlerinin mesuliyetini taşıyoruz ve bu sektörlerde Türkiye’nin tüm milli kabiliyetlerini yükseltmemiz lazım. Yeni nesil yatırımların Türkiye’ye gelmesi, aslında yeni nesil teknoloji geliştiren bir milli markamız için de iyidir.” diye konuştu.
(AA)