Pazar, Kasım 9, 2025
Ana SayfaManşet‘UTTS İLE SEKTÖRDE DİJİTAL UYUM VE MÜŞTERİ DENEYİMİ DÖNÜŞÜYOR’

‘UTTS İLE SEKTÖRDE DİJİTAL UYUM VE MÜŞTERİ DENEYİMİ DÖNÜŞÜYOR’

Petrol Ofisi Grubu, Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS) ile birlikte yalnızca yasal yükümlülükleri değil, müşteri memnuniyetini de merkeze alan çok katmanlı bir dönüşüm stratejisi yürütüyor. Gündem Enerji’ye konuşan Petrol Ofisi Grubu Filo Kıdemli Müdürü Eser Bozbey ve Operasyonel Teknoloji Müdürü Mert Dünder, UTTS’nin sektöre etkilerini, dijitalleşme adımlarını ve yaygın bayi ağıyla kurulan teknoloji altyapısını anlattı.

Türkiye akaryakıt sektöründe dijitalleşmenin en somut adımlarından biri olan Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS), sadece vergi denetimini değil, hizmet kalitesini ve müşteri deneyimini de yeniden tanımlıyor. Petrol Ofisi Grubu, bu dönüşüme yalnızca mevzuat uyumu penceresinden değil, teknolojik altyapı, operasyonel planlama ve kullanıcı dostu çözümler ekseninde bütüncül bir stratejiyle yaklaşıyor.

Gündem Enerji Dergisi olarak bu kapsamlı dönüşüm sürecini, doğrudan uygulayıcıların perspektifinden dinlemek üzere Petrol Ofisi Grubu Filo Kıdemli Müdürü Eser Bozbey ve Operasyonel Teknoloji Müdürü Mert Dünder’le bir araya geldik. UTTS’nin sahadaki uygulamalarından yapay zekâ destekli müşteri servislerine, mobil çözümlerden istasyon altyapısına kadar tüm detayları konuştuk.

“UTTS’YE ENTEGRE OLURKEN VERGİ UYUMUNU VE MÜŞTERİ DENEYİMİNİ ÖNCELİKLENDİRDİK”

Son bir yıl içerisinde karşımıza UTTS diye bir olgu çıktı. Bu bağlamda, Petrol Ofisi Grubu’nun da Türkiye’nin lider şirketlerinden biri olarak bu konuda bir strateji izlediğini görüyoruz. UTTS konusundaki stratejilerinizi ve yol haritalarınızı belirlerken hangi unsurları önceliklendirdiniz? Bu süreçte özellikle önem verdiğiniz hususlar nelerdi?

FİLO KIDEMLİ MÜDÜRÜ ESER BOZBEY:

Bizim için, aslında tüm işlerimizde olduğu gibi, bu projenin de birkaç farklı boyutu var. UTTS projesi başladığında esas amaç, kendimizi bu hedefe uygun şekilde dönüştürmekti. Peki, bu işin esas amacı neydi? Vergi toplamayı desteklemek ve mükellefin yükümlülüğünü bizimle olan alışverişinde eksiksiz şekilde yansıtmasını sağlamak.

Bu nedenle ilk etapta, yasal mevzuat ve devletin faaliyetleri çerçevesinde regülasyonları nasıl destekleyebiliriz veya burada nasıl liderlik edebiliriz, bunu düşündük. Çünkü belli bir uyum süreci söz konusuydu. Yeni bir mevzuata geçiş vardı. İşin temeli, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın vergiyi kusursuz ve etkin şekilde toplayabilmesini sağlamaktı. Bu nedenle stratejimizin tepe noktasına bunu koyduk.

“Bu sistemi Gelir İdaresi’nin yaptığı mevzuat değişikliğine en etkin, en hızlı ve yaygın şekilde nasıl entegre ederiz?” sorusunu kendimize sorduk. İster perakende müşterimiz olsun ister bayilerimizin operasyonları ya da filo müşterilerimiz, hepsinin bu sisteme en hızlı ve tam uyumlu şekilde adapte olmasını önceliklendirdik. Bu bizim için stratejinin en üst basamağıydı.

Diğer işlerimizde olduğu gibi ikinci adımda, ticaretin içinde yer alan taraf olarak müşteriyi önceliklendirdik. Sonuçta müşterinin mevcut hizmeti, mümkünse daha da iyi almasını istedik ama aynı zamanda onu alışkanlıklarını değiştiren, deneyimini bozan bir sürecin içine sokmak istemedik. Bu yeni bir iş olduğu için müşteriye yol gösteren, destek olan, başı sıkıştığında çözüm ortağı olarak yanında duran bir yapı kurmak istedik. Müşteri bizde aradığını bulmalıydı.

Bugünkü reklamlarımızda da bunu vurguluyoruz. Petrol Ofisi Grubu’nun yaz kampanyasında “Siz Ne İsterseniz O” diyoruz. Buradaki “Siz Ne İsterseniz O” söylemi aslında sadece ticaret yaptığımız için değil, müşterinin marketteki, araç yıkamadaki beklentisiyle UTTS hizmetini eş düzeyde sunmak anlamına geliyor. Böylece hem yasal yükümlülüğü dört dörtlük sağlıyoruz hem de müşteriyi bekletmeden, alışkanlıklarını bozmadan mümkünse bir adım ileriye taşıyoruz.

Teknolojik altyapımız buna çok uygun. Türkiye akaryakıt sektöründe en teknolojik şirket konumundayız. Gerek organizasyon yapımız gerek yatırımlarımız ve kurduğumuz altyapıyla teknolojiyi lider seviyede destekliyoruz. Hem devletin istediği yükümlülüğü zamanında yerine getiriyoruz hem de müşterinin bu süreçten mümkün olduğunca etkilenmemesini sağlıyoruz. Sunduğumuz çözüm ortaklığı ile müşteriler bizi tercih etmeye devam ediyor. Mevcut müşterilerimiz de hiçbir aksama yaşamadan, alışkanlıklarını değiştirmeden, kusursuz hizmet anlayışıyla bizden ikmal almaya devam ediyor.

“UTTS SAYESİNDE İSTASYON DENEYİMİNİ VE HİZMET KALİTESİNİ GÜÇLENDİRDİK”

UTTS ticari araçlarla başladı ve akabinde milyonlarca tüketiciyi ilgilendirecek bir yapıya evrilecek. Peki, UTTS’nin pazarlama kampanyalarınıza ve müşteri memnuniyeti çalışmalarınıza nasıl bir etkisi olur? Her gün istasyonlarınıza milyonlarca insan ve araç geliyor. Bu durumla ilgili bir sinerji oluşabilir mi? UTTS ile pazarlama faaliyetleri arasında bir etkileşim, bir sinerji doğabilir mi?

FİLO KIDEMLİ MÜDÜRÜ ESER BOZBEY:

Baktığınızda projenin başlangıç noktası vergi mükelleflerine yönelikti. Ama vergi mükellefi demek, ihtiyacı olmayan bir müşteri demek değil. Aksine, perakende açısından istasyonlara gelen her müşteri, geçmiş dönemlere göre istasyonlarda daha fazla zaman geçiriyor. Bu nedenle biz de müşteriye bu çözüm ortaklığını sunarken, UTTS aracılığıyla servislerimizi ve çağrı merkezimizi güncelleyerek hizmet vermeye başladık. Online servislerimize, sektörde bulunmayan bir uygulamayı da dahil ettik. Kendi içimizde bir yapay zekâ modülü oluşturarak, müşterilerin doğrudan UTTS ile ilgili soru sorabilecekleri bir kanal yarattık. İsmini de “UTTS için Sor” koyduk. Böylece UTTS müşterisine doğrudan bizimle temas kurmasa da aklına gelen her şeyi öğrenebileceği bir yönlendirme mekanizması sağladık. Bunun dışında, istasyonlarımızın görsel standartlarıyla birlikte sunduğumuz hizmetlerde, akaryakıt dışı faaliyet alanlarımızda – kahve teklifleri, araç yıkama hizmetleri, AdBlue, madeni yağ gibi – varlığımızı artırdık. Bu kanallardaki pazarlama faaliyetlerimizi geliştirerek, sunduğumuz teklifleri ve hizmet kalitemizi daha da yukarıya taşıdık. Böylece UTTS müşterisi zaten hâlihazırda müşterimizken, UTTS vesilesiyle istasyonlarımıza geldiğinde “Petrol Ofisi’nde ne fark var? UTTS ile birlikte burada değişen bir şey oldu mu?” sorularına da yanıt verebilmek istedik. Müşteriye bu farkı hissettirebilir miyiz algısıyla, 2 Haziran itibarıyla yeni bir lansman programı başlattık. Müşterilerimizi yukarıda belirttiğim hizmetlerle beklentilerinin üzerinde bir deneyim sunmaya devam edeceğiz.

“UTTS SÜRECİNDE HEM İSTASYONLARDA HEM MERKEZDE TEKNOLOJİK ALTYAPIMIZI GELİŞTİRDİK”

UTTS ile ilgili bu geliştirmeleriniz ve entegrasyona dair olarak, Petrol Ofisi Grubu bu süreçte neler yaptı? Biraz detayları bizimle paylaşabilir misiniz?

OPERASYONEL TEKNOLOJİ MÜDÜRÜ MERT DÜNDER:

İki ayrı alanda geliştirme yaptık. Bunlardan biri, istasyonda müşterinin yakıt alım sürecinde. Diğeri ise merkez tarafında, müşterimizin yakıt alımlarına ilişkin rapor aldığı kısım. İstasyon tarafındaki süreçlerimizi iş ortaklarımızla birlikte yürüttüğümüz hem yazılımsal geliştirmeler hem de operasyonel işlemler ile UTTS’ye uyumladık. Filo müşterilerimize geçiş sürecinde mobil uygulamamız üzerinden de yakıt alabilmelerini sağlayan geliştirmemiz ile sektörde fark yarattık. Merkez tarafında ise raporlama uygulamamızı filo müşterilerimize UTTS’yi kapsayacak ve farklı raporlar sunacak şekilde uyumu hale getirdik.

BP SATIN ALIMI UTTS SÜRECİNE ÇİFT TARAFLI TECRÜBE VE ESNEKLİK KAZANDIRDI

bp satın almasının UTTS bağlamında ekstra zorlukları, avantajları ya da kolaylıkları neler oldu?

OPERASYONEL TEKNOLOJİ MÜDÜRÜ MERT DÜNDER:

Açıkçası bu satın almayla yaşadığımız operasyonel birleşme sürecinin bize büyük avantaj sağladığını söyleyebilirim. İki ayrı bilgi ve tecrübeyi tek bir yerde topladık. Böyle olunca, iki farklı müşteri beklentisini de aynı çatı altında karşılama imkânımız oldu. Kendi adımıza bu durumu fırsata çevirdik. Dışarıdan bakıldığında süreçler ardı ardına gelmiş gibi görünebilir. Ancak biz içeride bu ilerleyişi planlı bir şekilde yönettik. Birleşme ile oluşan bilgi ve deneyimi UTTS sürecinde kullandık ve sistemleri de tekilleştirdik. Böylece iki farklı tercihe sahip müşteri grubuna, iki ayrı çözümü tek bir noktadan sunabilir hale geldik.

“YAPAY ZEKÂ YATIRIMLARIMIZLA DİJİTALLEŞMEDE GÜVENLİ VE AKILLI ÇÖZÜMLER SUNUYORUZ”

Yapay zekâ ve otomasyon alanında Petrol Ofisi Grubu’nda başka hangi projeler gündemde? Şirketin bu teknolojilere bakış açısı ve inovasyona yaklaşımı hakkında da biraz bilgi alabilir miyiz?

OPERASYONEL TEKNOLOJİ MÜDÜRÜ MERT DÜNDER:

Petrol Ofisi Grubu olarak yapay zekâ ve otomasyon teknolojilerini sadece operasyonel verimlilik için değil, müşteri deneyimini iyileştirmek, karar alma süreçlerimizi güçlendirmek ve sürdürülebilirlik hedeflerimize ulaşmak için de kritik görüyoruz. Şu anda gündemimizde birçok heyecan verici proje var. Örneğin, yapay zekâ destekli talep tahminleme ve fiyat optimizasyonu sistemleri üzerinde çalışıyoruz. Bu sayede pazarın nabzını daha iyi tutabiliyoruz. Müşteri hizmetlerimizi daha hızlı hale getirmek için sohbet robotu ve dijital asistanlar kullanıyoruz. Ayrıca, operasyonel güvenliği artırmak amacıyla görsel tanıma teknolojileriyle depo ve saha uygulamalarımızı geliştirmeye odaklandık. Muhasebe ve satın alma süreçlerinde robotik süreç otomasyonu (RPA) ile verimliliği artırırken, nesnelerin interneti (IoT) verileriyle de tahmine dayalı bakım uygulamalarını geliştiriyoruz. Tüm bu projeler, bize veriye dayalı çevik kararlar alma imkânı tanırken, en önemlisi çalışanlarımızın da rutin işler yerine katma değeri yüksek işlere odaklanmasına olanak sağlıyor. İnovasyona yaklaşımımız ise sadece teknoloji satın almakla sınırlı değil; onu şirketimizin iş modellerine, kültürüne ve müşteri odaklı yapısına entegre etmek üzerine kurulu. Bu nedenle sadece kendi iç inovasyon ekiplerimizle çalışmıyor, aynı zamanda genç yenilikçi şirketler (startup), üniversiteler ve teknoloji partnerleri gibi ekosistemdeki paydaşlarla iş birlikleri yaparak yenilikçi fikirleri sürekli besliyoruz. Sonuç olarak, yapay zekâ ve otomasyon, bizim dönüşüm stratejimizin tam merkezinde yer alıyor. Amacımız bu teknolojilerle sadece daha verimli değil, aynı zamanda daha akıllı, daha hızlı ve daha sürdürülebilir bir organizasyon olmak.

“UTTS SÜRECİNDE FİLO MÜŞTERİLERİNİ BİLGİLENDİRMEK İÇİN SORUMLULUK ALDIK”

Filo müşterileri açısından UTTS’ye geçiş sürecinde ne gibi operasyonel ve mali etkiler ortaya çıkıyor? Petrol Ofisi Grubu, bu müşterilere özel bir destek programı oluşturuyor mu? Ya da böyle bir düşünce mevcut mu?

FİLO KIDEMLİ MÜDÜRÜ ESER BOZBEY:

Filo müşterileri için biz bu sürece konuyu anlatarak başladık. Çünkü filo müşterilerimiz, doğal olarak, mevzuatı takip etmekten ziyade öncelikli olarak kendi iş süreçlerine odaklanıyorlar. Bu nedenle biz, ilk aşamada onlara UTTS’nin ne olduğunu anlatmak üzere uzmanların katılımıyla çeşitli toplantılar düzenledik ve onları sürekli olarak güncelledik. Aslında bu noktada “müşteriyi bilgilendirme” sorumluluğunu da doğrudan Petrol Ofisi Grubu olarak biz üstlendik. “Kim ne yapıyor?” demeden, bizim müşterilerimiz bu konuda geri kalmasın, bilinçli olsun, ne yapmaları gerektiğini iyi anlasınlar istedik. Başlangıçta UTTS devreye girdiğinde filo müşterilerinin her istasyondan, her markadan ortak çatı altında akaryakıt alabileceği şeklinde bir algı oluştu. İşin teknik altyapısı bu izlenimi verse de, aslında filo müşterisi olabilmeniz için ilgili şirketle bir bağ kurmanız, bir sözleşme yapmanız ve ödeme mekanizmasını bu şirket üzerinden tamamlamanız gerekiyor. Böylece filo müşterileri, fiyat avantajından da faydalanabiliyor. Perakende müşteriler, UTTS kitiyle herhangi bir istasyona gidip kendi kredi kartı ya da nakit ile alışveriş yapabiliyor. Ancak filo müşterileri ödemelerini doğrudan firmalara yapıyor, istasyonlara değil. Bu nedenle UTTS ilk çıktığında bazı müşteriler “Bugün Petrol Ofisi’nden, yarın başka bir firmadan doğrudan yakıt alabiliriz” şeklinde düşündü. Biz bunu sahadaki ekiplerimizle yaptığımız birebir temaslar, kendi düzenlediğimiz seminerler, online toplantılar ve yazılı dokümanlarla çok net biçimde anlattık. Aynı dili kullanarak, yapılması gereken adımları müşterilerimizle paylaştık. Sağ olsunlar, onlar da bizim bu söylemlerimize değer verdiler. Ayrıca bu süreçte bir çözüm ortaklığı modeli oluşturarak, çağrı merkezi ve yapay zekâ destekli çalışan “UTTS için Sor” uygulamasını hayata geçirdik. Böylece müşteriler, doğrudan bizimle iletişime geçmeden, diledikleri zaman akıllarına gelen her soruyu bu uygulama aracılığıyla sorabiliyorlar. Bu şekilde filo müşterilerini sisteme doğru biçimde yönlendirmiş olduk. Aslında süreç yasal hale geldikten sonra, müşteriler UTTS’yi 1 Mayıs itibarıyla kullanmaya başladı. Ancak yasal mevzuat 30 Haziran’da devreye girdi. Fişlerin geçerliliği 30 Haziran’dan sonra başladı. Bu süreçte, yeni bir sistem olması nedeniyle müşterilerimize destek vermek amacıyla oluşturduğumuz çağrı merkezleri, sorucevap sistemleri gibi tüm mekanizmalarımız aktif halde hazır durumda. Tabii ki bu noktada şunu da belirtmek gerekir: Sistem henüz yeni kuruluyor ve yasal zemine geçiş süreci devam ediyor. Bu nedenle Gelir İdaresi Başkanlığı’nın mükellefler için geçiş yönetimi sürecine yönelik bazı esneklikler sağlaması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü sıfırdan başlayan bir alışkanlık değişiminden bahsediyoruz. Bu nedenle mükelleflerin düzenlemeye uyumunu kolaylaştıracak esnekliklerin, sektör olarak bir ihtiyaç olduğunu da buradan ifade etmek isteriz.

“UTTS ADALARI TÜM İSTASYONLARIMIZDA PLANLI VE YAYGIN BİR ŞEKİLDE KURULDU”

Yasal olarak her istasyonda bir pompa olacak. Petrol Ofisi Grubu bu konuda nasıl bir strateji izledi? “Hangi istasyona kaç pompa kuralım?” gibi bir planlama yapıldı mı? Ya da şimdiye kadar kaç pompaya kurulum gerçekleştirdiniz?

FİLO KIDEMLİ MÜDÜRÜ ESER BOZBEY:

Öncelikle yasal yükümlülüğü yerine getirmek gerekiyor. Bu doğrultuda, merkezi istasyonlarımızı ve filo hacmi güçlü olan istasyonlarımız ile müşterilerimizi belirleyerek onların haritalarını çıkardık ve buna göre bir yayılım stratejisi oluşturduk. Doğal olarak tedarik zincirindeki malzeme tedarikini de göz önünde bulundurarak, öncelikle her istasyonda birer adada olacak şekilde pompa kurulumlarımızı gerçekleştirdik. İstasyonlarımızın altyapısını da bu plana uygun olarak düzenledik. Eş zamanlı olarak, ilave ada kurulumlarını planladık. Aynı zamanda bayilerimiz de kendi siparişlerini vererek bu kurulumları tamamladılar. Bu süreci de aktif olarak takip ediyoruz. Sektörde en fazla istasyona sahip olan network olarak, 2.700’ü aşkın istasyonumuzla bu yükümlülüğü her istasyonda birer adada karşılamış durumdayız. Her ne kadar sektörde ilave ada yükümlülüğü bulunmasa da biz bu konuda en fazla ilave ada kurulumunu yapan şirket konumundayız. Darphane, yetkili merkezler ve bayilerimizle yakın temas hâlindeyiz; ikinci ilave ada kurulumlarını da yakından takip ediyoruz. Teknik bir eksiklik veya aksaklık durumunda kurulum süreci adına doğrudan devreye giriyoruz. Bugün sabah aldığımız son rapora göre, ilave ada kurulumu en fazla olan şirket yine Petrol Ofisi. Müşteri deneyiminin, hızlı ve kesintisiz bir şekilde devam etmesine büyük önem veriyoruz.

OPERASYONEL TEKNOLOJİ MÜDÜRÜ MERT DÜNDER:

İlk aşamada biz, sistemin geçiş dönemini planladık. Zira, mevzuat bize geçtikten sonrasına dair yükümlülükleri söylüyor, geçişten önceki dönemde ise müşterilerimiz hizmetten memnundu. Mevcut sistemden UTTS’ye geçiş döneminde müşterimizin ihtiyaç ve tercihlerini baz alarak kendilerine üç farklı opsiyon sunduk. Filo müşterilerimize dedik ki: Bir seçenek olarak UTTS ile alım yapabilirsiniz, tüm istasyonlarımızda bir adada iki tabancaya kuruluyor.Alternatif seçenek olarak müşterilerimize Petrol Ofisi filo kartı ile alım imkânı sağladık. Bu kartla müşterilerimiz, istasyon fark etmeksizin tüm akaryakıt adalarından alım yapabiliyor. Filo müşterilerimize bir alternatif daha sunduk: Mobil uygulama ile alım. Petrol Ofisi mobil uygulaması üzerinden tüm istasyonlarımızdaki her adadan alım yapabiliyorlar. Böylece UTTS bulunan pompada bir yoğunluk ya da arıza yaşansa bile, mobil uygulama ile filo müşterilerimiz, yakıt alımını gerçekleştirebiliyor. Faturalama süreci ise sunduğumuz tüm opsiyonlarda tek kanaldan devam ediyor.

“DİJİTAL DÖNÜŞÜM VİZYONUYLA ARTIK BİR TEKNOLOJİ ŞİRKETİ GİBİ KONUMLANIYORUZ”

Petrol Ofisi Grubu, geçmişte daha çok bir akaryakıt firması olarak konumlandırılıyordu. Ancak bugün artık bir enerji firması olarak adlandırılıyor. UTTS süreciyle birlikte – belki daha önce başlayan AR-GE ve teknoloji çalışmaları da vardı – ama bu süreçle birlikte şirket aynı zamanda bir teknoloji şirketi gibi de hareket etmeye başladı, öyle değil mi? Bu konuda neler söylemek istersiniz?

OPERASYONEL TEKNOLOJİ MÜDÜRÜ MERT DÜNDER:

Uzun yıllar boyunca Türkiye’nin lider akaryakıt dağıtım markası olarak konumlandık. Ama enerji sektöründeki dönüşümün ve dijitalleşmenin etkisiyle stratejik vizyonumuzu genişletmek bizim için kaçınılmazdı. Bu süreçte çok boyutlu bir enerji şirketine dönüştüğümüzü söyleyebilirim. Bu evrim sadece iş alanlarımızda değil, tüm kurum kültürümüzde ve teknolojiyi ele alış biçimimizde de kendini gösterdi. Örneğin, UTTS süreciyle birlikte AR-GE, veri analitiği, yapay zekâ ve dijital platformlar işimizin ayrılmaz bir parçası haline geldi. Bugün geldiğimiz noktada artık sadece yakıt dağıtan bir firma değil, veriye dayalı kararlar alan, dijital müşteri deneyimi sunan ve teknolojiyle değer üreten bir organizasyonuz. Bu dönüşüm, bizi yalnızca bir enerji şirketi olmaktan çıkarıp, enerji ve teknoloji tabanlı hizmetler sunan çevik bir yapı olarak yeniden konumlandırdı. En önemlisi, bu değişimin sadece teknoloji yatırımlarıyla değil, tüm çalışanlarımızla birlikte şekillenen bir zihniyet değişimiyle mümkün olduğunu gördük. Bu, gerçekten de gurur duyduğumuz bir yolculuk.

“AKARYAKIT MARJLARININ DARALMASI ALTERNATİF GELİR MODELLERİNE YÖNLENDİRİYOR”

Biraz akaryakıt ürünlerindeki kâr marjının dar olması, firmaları bu tarz açılımlara -yani teknolojik uygulamalardan ve ürünlerden faydalanarak akaryakıt dışı gelirlerin artırılmasına- teşvik ediyor gibi görünüyor. Yanılıyor muyum?

OPERASYONEL TEKNOLOJİ MÜDÜRÜ MERT DÜNDER:

Kesinlikle haklısınız. Biz de tam olarak bu sebeple, mevcut kaynaklarımızı nasıl daha iyi değerlendirebileceğimiz üzerine odaklanıyor ve strateji geliştiriyoruz.

“UTTS İLE SEKTÖRDE KAYIT DIŞI EKONOMİYE KARŞI TEKNOLOJİK DÖNÜŞÜM HIZLANDI”

UTTS uygulamasının yaygınlaşması, Türkiye’deki sektörel gelişimi nasıl etkileyecek? Sektör üzerinde nasıl bir etkisi olacak? Özellikle kayıt dışı ekonomiyle mücadelede gerçekten büyük bir etkisi olacak mı?

FİLO KIDEMLİ MÜDÜRÜ ESER BOZBEY:

Bu, otomasyona dayalı teknolojik bir ürün. Dolayısıyla biz, hayatı kolaylaştıran teknolojik ürünlerin, esas amacına da çok büyük destek sağlayacağına inanıyoruz. Yani biz bu teknolojiyi neden kuruyoruz? Gelir İdaresi Başkanlığı’nın vergi tanımı kapsamında kuruyoruz. Bu nedenle de ilgili süreçleri güçlü şekilde destekleyecektir. Elbette her türlü yükümlülük nihayetinde kullanıcıda, tüketicide, sürücüde. Ama biz toplum olarak yeniliği seven bir millet olduğumuz için her türlü teknolojik yenilik, amacına ulaşma konusunda çok destekleyici bir yapı olacaktır. Tabii bunun sürekli olarak geliştirilmesi ve desteklenmesi de gerekiyor. Bugün piyasaya baktığınızda, örneğin klasik televizyondan LCD televizyona geçtiğimiz dönemde büyük bir dönüşüm yaşandı. Ama teknoloji orada durmadı; onu geliştirdi, küçülttü, plazmaya çevirdi ve başka teknolojilere evrildi. Yani teknoloji hep bir dönüşüm hâlinde ilerliyor. Akaryakıt sektörü de UTTS projesiyle birlikte teknolojiyle oldukça iç içe bir yapıya dönüşmeye başladı. Türkiye’nin her yerinde farklı altyapılarla servis veren istasyonlar söz konusu olabilir. Bu proje tüm istasyonların altyapı yetkinliklerini iyileştirmesi için ortak bir motivasyon yaratıyor. Bu doğrultuda üzerine yatırım yaparak akaryakıt sektöründe müşteriye sunulan hizmeti geliştirmek ve desteklemek çok önemli adımlar. Mutlaka fayda sağlayacaktır. Ancak işin ekonomik boyutuna geldiğinizde, kârlılık tarafındaki daralma bu gelişim alanları açısından önemli bir zorluk oluşturuyor. Çünkü yaptığınız her şeyin bir maddi karşılığı, yatırım değeri var. Döviz bazlı maliyetler söz konusu. Ancak gelirleriniz aynı oranda artmadığında ya da artan maliyetlere karşılık vermediğinde, bu durum sektör açısından daha dikkatli planlanması gereken bir süreç haline geliyor. Bu nedenle, bu teknolojik dönüşüm ve UTTS projesi sektörü geliştirir, müşteri avantajlarını destekler. Fakat maliyet boyutu her zaman masada olmaya devam edecektir. Bu da düzenleyici ve dengeleyici kurumlarla birlikte dikkatli şekilde ele alınması gereken bir konudur.

“TÜRKİYE GENELİNDEKİ YAYGIN BAYİ AĞINA ENTEGRE BİR SİSTEM YATIRIMI GERÇEKLEŞTİRİLDİ”

Petrol Ofisi Grubu’nun kamu şirketi geleneğinden gelen bir özelliği var. Türkiye’nin en ücra köşelerinde, bir köyde bile bir Petrol Ofisi bayisi veya istasyonu bulunabiliyor. Bu durum sizi maliyet açısından, diğer firmalara göre bir miktar daha olumsuz etkilemiş olabilir mi?

FİLO KIDEMLİ MÜDÜRÜ ESER BOZBEY:

Yasal yükümlülük, artık herkesi bağlayan bir duruma geldiği için doğal olarak güçlü organizasyonel yapımız ve geniş bayi ağımızla bu süreci yönetecek seviyedeyiz. Elbette bu, iyi bir planlama gerektiriyor. Ama görüyoruz ki, Türkiye’deki en yaygın bayi ağına sahip grup olarak, bu süreçte en şanslı firmalardan biriyiz. Çünkü biz şirket içinde yaptığımız operasyonlarla eş zamanlı olarak, bayilerimizin istasyonları için de gerekli geliştirmeleri yapma konusunda son derece öncelikli, fedakâr ve iş planına uyumlu bir şekilde hareket ettiklerini görüyoruz.

OPERASYONEL TEKNOLOJİ MÜDÜRÜ MERT DÜNDER:

UTTS’ye geçmeden önce, Petrol Ofisi Grubu olarak 2.700’ü aşkın istasyonumuzda benzer bir sistemi AutoMatic adı ile kurmuş ve aktif olarak uyguluyorduk. 81 ilin tamamında sistemimiz vardı. Yani bu süreç, bizim için yeni değil. Teknolojik olarak müşterilerimize bu imkânı sunuyorduk. UTTS ile birlikte bu yapıya yeni bir çözüm daha eklendi. AutoMatic sistemimiz hâlâ mevcut. Geçişi henüz tamamlanmamış veya UTTS’ye geçiş muafiyeti bulunan müşterilerimiz var. Dolayısıyla biz sadece UTTS sistemine geçişi değil, aynı zamanda AutoMatic sistemimizin sürdürülebilirliğini de sağlıyoruz. Bugün istasyonlarımızda hem AutoMatic hem de UTTS aynı anda çalışıyor.

“GEÇİŞ SÜRECİNİN BAŞARIYLA YÖNETİLMESİ İÇİN ESNEKLİK VE MOBİL ÇÖZÜMLER GELİŞTİRİLDİ”

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

FİLO KIDEMLİ MÜDÜRÜ ESER BOZBEY:

Her şeyi planlıyoruz, uyguluyoruz ve sahaya yansıtıyoruz ama karşımızda yepyeni bir sistem var. Bu nedenle müşteriye bir geçiş yönetimi sunmak çok kritik. Sahada bunu çok net yaşıyoruz. Örneğin, müşterinin araca montajı tamam, istasyonun montajı tamam, ama sistem devreye giremeyebiliyor. Bu gibi durumlar yaşanıyor çünkü bu yepyeni bir sistem. Doğal olarak müşteri de “fişimi alamazsam vergi iadesi için ne olacak?” endişesi taşıyor. Oysa her şey tamam; araçta montaj var, istasyonda da var ama fiş UTTS’den çıkmamış. Bu, sadece Petrol Ofisi istasyonlarında değil, sektörün genelinde yaşanabilecek bir konu. Bu yüzden sizin kanalınız aracılığıyla da bu durumu dile getirirsek çok memnun oluruz. Gelir İdaresi Başkanlığı’nın, müşterinin fişini vergi iadesine konu etme açısından yıl sonuna kadar hem UTTS fişlerini hem de mevcut fişleri geçerli kabul etmesi, geçiş yönetiminin müşteri tarafında daha sağlıklı işlemesini sağlayacaktır. Çünkü mükellef, fişini alamadığında vergi iadesi hakkından faydalanamaz hâle geliyor. Bu durumda doğrudan vergi dairesine gidip anlatması mümkün değil; ilk anlatacağı yer istasyon yetkilisi. İstasyon yetkilisi de bize başvuracak. Biz elbette bu durumlara hazırlıklıyız. Ancak müşterinin hiç bu süreçlerle karşılaşmaması için sistemin bu geçiş döneminde esnek ve pratik bir şekilde ilerlemesi çok önemli. Eğer müşteri kendi beyanıyla işlem yapabilir hâle gelirse, sistemin tam canlıya geçiş sürecinde oluşabilecek aksaklıklar kolaylıkla yönetilebilir. Bu durum şirketlerin de müşterilerin de doğrudan kontrol edemediği alanlar. Mağduriyet yaratmamak için yıl sonuna kadar her iki fişin de geçerli olması ve bu süreçte oluşabilecek mağduriyetlere çözüm metodu sunulması sektöre büyük rahatlık sağlayacaktır. Bununla birlikte, sektörde bir değerlendirme yapılır; teknolojik altyapı anlamında farklı bir çözüm ya da bir yedekleme planına ihtiyaç var mı, buna karar verilir. Ancak en makul yaklaşımın, müşteriyi vergisel anlamda bir çekinceye veya tedirginliğe sokmadan ilerlemek olduğunu düşünüyorum.

OPERASYONEL TEKNOLOJİ MÜDÜRÜ MERT DÜNDER:

Mobil, dijitalleşme sürecinde önem verdiğimiz bir çözümümüz. Geçiş döneminde de mobil çözümümüzden ciddi ölçüde faydalandık. Bu minvalde, dijital teknolojileri kullanarak müşterilerimize en uygun çözümleri sunmaya devam etmeyi planlıyoruz.

Yazar

BENZER YAZILAR

En Popüler