Mart ayı ortasında Katar Kalkınma Fonu ile Ürdün Enerji ve Maden Kaynakları Bakanlığı, Suriye’ye, 400 megavat elektrik üretmeye yetecek günlük yaklaşık 2 milyon metreküp doğal gaz verileceğini duyurdu.
Bazı haber kaynaklarına göre Katar Kalkınma Fonu tarafından finanse edilen hibe kapsamında, sıvılaştırılmış doğal gaz Katar’ın Basra Körfezindeki sıvılaştırma tesislerinden LNG tankerlerine yüklenecekmiş. Tankerler körfezin güneyinden dolaşarak Kızıldeniz’e, oradan da Akabe körfezine girip Ürdün’ün Akabe limanındaki LNG yeniden gazlaştırma tesisine (FSRU) nakledilecekmiş. Nakledilen bu gaz, Arap Gaz Boru Hattı ile Suriye’nin güneyindeki Deyr Ali istasyonuna ulaştırılacakmış. Katar’ın ileride ikinci aşamada bu hibe kapsamında sağlanan gaz miktarını mevcut miktarın iki katına çıkarması beklenmekteymiş. Bunları okurken ağzımın giderek açıldığını belirtmeme gerek yok sanırım. Fesuphanallah çekerken aklıma Erkin Koray geliyor.
Suriye Petrol ve Maden Kaynakları Bakanı Gayyas Diyab, Katar Devleti’nin, kardeş Katar Emiri’nin cömert direktifleri doğrultusunda Suriye’nin enerji sektörünü desteklemek amacıyla başlattığı insani girişimi memnuniyetle karşılamış.
Diyab, Suriye Haber Ajansı SANA’ya yaptığı açıklamada şunları söylemiş: “Katar Devleti’nin girişimi, Ürdün toprakları üzerinden Suriye’ye doğalgaz arzının sağlanmasını öngörüyor; bu da başlangıçta 400 megavata kadar elektrik üretilmesine ve kademeli olarak iki ila dört saatlik ek çalışma süresi sağlanmasına katkıda bulunacak. Bu girişim, kardeş Katar Devleti’nin Suriye halkına bu önemli aşamada destek verme konusundaki kararlılığını yansıtmaktadır.” (https://www.sana.sy/tr/?p=317088)
Ürdün Enerji Bakanı El-Harabşeh ise, gazın Ürdün’ün Kızıldeniz limanı Akabe’de alınacağını ve Arap Doğalgaz Boru Hattı üzerinden Suriye’ye pompalanacağını söylemiş.
TV izlemeyen, yazılı ve görsel medyayı pek takip etmeyen, sosyal medyada harcadığı zamanı günlük 15-20 dakika ile kısıtlayan biri olmam nedeniyle Google amcaya başvurma ihtiyacı duydum haliyle. Teknoloji cahili birinden fazla bir şey beklenmez nasıl olsa. Düşünsenize, sevgili Barış Sanlı bile yıllardır beni teknoloji cağına adapte etmek için üstün gayret gösterirken iPad ile tablet arasındaki farkı bilmediğimi anladığında kalan saçlarını yolmaya çalışmıştı.
Her neyse. Google amca bana sayfalarca link sundu. Hemen hemen hepsi aynı telden çalıyor. Bulabildiğim en doyurucu yazı Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) sitesinde yer alıyordu.
UNDP’nin “Katar, Suriye’ye elektrik arzını iyileştirmek için kritik öneme sahip güvenilir doğal gaz tedariki sağlıyor” başlığıyla 17 Mart’ta yayınlanan metinde (https://www.undp.org/arab-states/press-releases/qatar-provides-reliable-natural-gas-supplies-syria-critical-improving-electricity-supply), elektrik üretimindeki ciddi kıtlığı gidermek ve Suriye’deki halkın yaşam koşullarını iyileştirmek için Katar Devleti, Ekselansları Şeyh Tamim bin Hamad Al Thani’nin direktiflerini izleyerek, UNDP ile işbirliği içinde Ürdün Krallığı aracılığıyla Suriye’ye güvenilir doğal gaz tedariki sağlayacak deniyor. Bu girişim için, Katar Kalkınma Fonu tarafından imzalanan ve Ürdün Enerji ve Maden Kaynakları Bakanlığı’na 63,75 milyon ABD Dolar tutarında finansman sağlayan bir anlaşmanın parçasıdır deniyor. UNDP, enerji üretimini artırmak ve çevreye verilen zararı önlemek için tedarik edilen gazın Deyr Ali santraline ulaşmasına ve Suriye’deki elektrik sektörünü desteklemeye öncülük edecekmiş. Girişim, 50 günlük bir süre zarfında Suriye’deki Deyr Ali santralinde günlük 400 megavat elektrik üretilmesini sağlayarak güvenilir doğal gaz tedariki sağlayacakmış. Amma velakin, gazın nasıl gideceği konusunda bir açıklama yok.
Google amcadan doyurucu bir cevap alamadığımdan Twitter’da (ben halen öyle anıyorum) ne yazılıyor diye bakayım dedim. Çok popüler bir kişinin aşağıdaki twitini okumaya başlayınca acaba çenem bir insanın ağzını açabileceği sınır olan 50 dereceden, su aygırlarının ağzını açabileceği sınır olan 180 dereceye çıkar mi endişesi beni korkuttu. Sen de mi Anas?
Suriye’ye giden gaz İsrail gazından başkası değildi bence. Neden mi?
Öncelikle bölgedeki LNG ve boru hattı alt yapısını ve doğal gaz akışını gösteren haritaya iyice bakalım. Ürdün’ün Akabe limanında bulunan FSRU’ya gelen LNG kargosunun menşeinin ABD mi yoksa Katar gazı mı olduğu sorusunu bir kenara bırakalım şimdilik.
Evet, Arap Gaz Boru hattı diye bir doğal gaz boru hattı var. 2003 yılında hizmete giren bu hat, Mısır’ın Ürdün ve Suriye’ye doğal gaz ihraç etmesine izin verecek şekilde tasarlanmıştı. Mısır’ın El-Ariş kentinden Ürdün’de Akabe’ye, oradan Suriye’de kadar uzanan hat Humus’ta iki kola ayrılacaktı. Birisi Halep’e ve sonra Türkiye’de Kilis’e kadar, diğeri Humus’tan Lübnan’da Trablus’a kadar.
Hattın Türkiye’ye uzatılması konusunda 2006 ve 2008 yıllarında girişimlerde bulunulmuş ancak bazı anlaşmazlıklar ve Mısır’ın ihraç edebilecek doğal gaz miktarındaki azalma nedeniyle proje 2009’da rafa kaldırılmıştı.
Daha sonraları Mısır’ın gaz üretimi tüketimi karşılayamadığından dolayı Mısır 2013 yılında LNG olarak doğal gaz ithal etmeye başladı. Bu arada Ürdün’e gaz akışını kesmek zorunda kaldı. Ürdün bu yüzden 2015 yılı ortasında LNG ithal etmeye başladı. Kesintisiz bir gaz akışı ihtiyacından ötürü hem Ürdün hem de Mısır kapı komşuları İsrail’den boru gazı almak için müzakerelere başladılar. Bu müzakereler sonrasında gaz alım satım anlaşmaları imzalandı.
İsrail’den Ürdün-İsrail sınırı yakınında bulunan iki Ürdün şirketine (Arab Potash Company ve Jordan Bromine Company) gaz akışı 2017 yılında başladı. Bu gaz akışı Arap Boru Hattını kullanmıyor. Ürdün’ün Ulusal Elektrik Şirketi ile yapılan gaz alım satın anlaşması gereği Ürdün’e gaz iletmek için Aralık 2019’da İsrail gaz iletim hattı Dovrat’tan Ürdün sınırına kadar uzatıldı. Oradan da Arap Gaz Hattına bağlandı. Böylece bu hat üzerinden 10 Ocak 2020 tarihinde İsrail’deki Leviathan sahasından Ürdün’e gaz akışı başladı.
İsrail gazını Mısır’a iletmek için ilk olarak daha önceleri Mısır’ın Doğu Akdeniz Gaz Boru Hattı (Gazze açıklarında deniz altından giden EMG pipeline) ile İsrail’e gaz sattığı hattın akış yönü değiştirildi ve söz konusu hatta bazı değişikliklere yapıldı. Nihayetinde bu hat yoluyla Israil gazi Ocak 2020’de Mısır’a akmaya başladı. Ancak bu hattın kapasitesi sınırlıydı. Başka bir hatta daha ihtiyaç vardı. Bu yüzden atıl duran Arap Gaz Hattı gündeme geldi.
Ne var ki, güneyden kuzeye uzanan Arap Gaz Hattı ters gaz akışı için tasarlanmamıştı. Bu yüzden Arap Gaz Boru hattında gerekli değişiklikler yapıldı. Arap Gaz Hattı yoluyla İsrail gazının Mısır’a akışı Mart 2022’de başladı ve halen devam etmektedir. Hem bu hatta hem de yukarıda bahsettiğimiz EMG boru hattında kapasite arttırma çalışmaları devam ediyor.
Bu arka plan bilgisini verdikten sonra asıl konumuza dönelim. Ürdün’e gelen LNG, Suriye’ye nasıl gidiyor? Gitmiyor. Çünkü Suriye’ye giden gaz İsrail gazı. Nasıl mı?
Ürdün Akabe’deki FSRU tesisine gelen LNG orada yeniden gazlaştırıldıktan sonra büyük olasılıkla Mısır’a gidiyor ve gidecek. O miktardaki İsrail gazı Arap Gaz Hattının Rehab (Al Mafraq) bağlantısından kuzeye doğru Suriye’ye gidebilir. Güneye giden kısmı Mısır’a gaz taşımaya devam ediyor ve edecek.
Eğer bir gün Katar Lübnan’a da gaz gönderecek diye duyarsanız bilin ki Lübnan’a iletilecek gaz da Rehab’dan Suriye’ye uzanan Arap Gaz Boru Hattının Humus’ta Lübnan’a ayrılan kolu üzerinden gidecek. Yani Israil gazi gidecek.
Pekiyi bu gaz akışı ne kadar sürecek? 50 günle sınırlı kalmayacak herhalde. Amma velakin Akabe’deki FSRU (Energeos Eskimo. Önceki adı Golar Eskimo idi) bu yaz Mısır’a gidecek. Ain Sukhna’ya. Yani büyük olasılıkla LNG kargosu Mısır’a gidecek ve o miktardaki İsrail gazı Ürdün üzerinden Arap Gaz Hattı ile Suriye’ye iletilecek. Ya Ürdün ne yapacak? Akabe’de yapımı devam eden LNG terminalinin (yıllık 5,8 milyon ton kapasiteye sahip) 2026 yılında devreye girmesi planlanıyor. O zamana kadar ne olacak konumuz dışı.
Şimdi diğer bir soruya bakalım. Ürdün’e giden LNG Katar LNG’si mi idi? Hiç sanmam! Katar bir seneyi aşkın bir süredir LNG ticaretinde Kızıl Deniz’i kullanmıyor. Kızıl Deniz’de Huti saldırıları yüzünden. O halde Katar LNG’si Ümit Burnu üzerinden Afrika’yı dolaşıp Akdeniz’i geçtikten sonra Süveyş Kanalını takip ederek mi Akabe’ye geldi? Bu mümkün olmadığına göre (kulağı tersten göstermek gibi bir şey) Ürdün Akabe’ye gelen LNG, Amerikan LNG’siydi. Çünkü MEES’in belirttiğine göre bu yılın ilk çeyreğinde Akabe limanına 4 LNG kargosu geldi. Hepsi ABD’den.
Velhasıl kelam, ücretini Katar’ın ödediği Amerikan LNG’si Ürdün’ün Akabe’deki FSRU tesisine aktarıldı ve bu LNG Mısır’a gitti. Aktarılan miktara karşılık gelen gaz İsrail’den Suriye’ye Arap Gaz Hattı ile iletildi. Olay bu kadar basit. Teknik ve ticari açıdan. Politik tarafı çok karmaşık olduğundan dolayı olay Katar LNG’si Ürdün üzerinden Suriye’ye taşındı olarak lanse edildi. Yiyen yedi. Ya siz?
Kalın sağlıcakla.